HAYATA ANLAM KATANLAR DERNEĞİ NİN DEKLARASYONUDUR:
TANIM :
Şiddet, bir kişiye istemli ya da istem dışı, fiziksel ya da psikolojik güç veya baskı uygulayarak isteği dışında bir şey yapmak ya da yaptırmaktır. İstatistiklere göre oplumda rastlanan şiddet türleri arasında kadına ve çocuğa yönelik fiziksel-sözel –psikolojik-ekonomik-sosyal-cinsel vd şiddet türleri en sık görülenidir.
Şiddetin gerekçesi olamaz / sebepleri olabilir. Şiddet bir ahlak meselesidir. İşsizlik, yoksulluk, kültürel değişimler, alkol gibi etkenler yaygın inanışın tersine; tek başlarına şiddeti doğuran birer neden değil, var olan bir eğilimin dışa çıkmasını kolaylaştıran etkenlerdir.
Ülkemizde her şiddet vakasında konuyu eğitimcilerden çok medya tartışır. Konu dramatize edilerek medyatikleştirilir. Çözüm adına bir-kaç cılız adım atılır ya da atılmaz.
Ve bir kadın daha ölür…..
1-DEVLETİN SORUMLULUĞU :
Kadına şiddet konusu eğitimin dolayısıyla devlet politikasının konusudur. Devletin bu konuda çıkardığı yasalar konuya tavandan inme çözüm üretme çabasıdır. Sözgelimi evden uzaklaştırma yaptırımı, kişilik aynı kişilik olduktan sonra meseleye ne kadar çözüm üretebilir? Her alanda olduğu gibi bu alanda da alt yapı oluşturulmazsa yasalar yetersiz kalır. O alt yapı eğitimle birlikte , sebeplerin giderilmesidir..
2-MEDYA NIN SORUMLULUĞU:
Yeşilçam filmlerinde Kadir İNANIR ın Türkan ŞORAY a attığı dayağı “romantik bir aşkın tezahürü” immişçesine süsleyerek gösteren medya hala, filmlerde sigara ve içki görüntülerini buzlarken şiddeti ön plana çıkararak özendirmektedirler.
Filmlerde kız arkadaşı uğruna kavgaya giren erkek modeli yüceltilirken bir yandan da erkek gücünü ve onurunu korumak istediğinde, kadına“ şiddet göstermesi erkekliğin şanındandır” fikri bilinç altına empoze edilmektedir.
3- KÜLTÜREL ve GELENEKSEL BİRİKİM :
Erkeği kutsayan ve güç odağı yapan ; kız çocuğunu ikinci plana iten çarpık anlayış toplumumuzda maalesef kültüre dönüşmüş ve atasözlerimize kadar girmiştir. Her gelenek doğru olamaz.
Nitekim Kur’an-ı Kerim de Mücadile Suresinde , çarpık geleneğe karşı (Zıhar) Allah Resulünden ısrarla çözüm isteyen Havle binti Salabe nin onurlu duruşu konu edilir. Allah çarpık geleneğe karşı çıkan bu kadın için ayetler indirmiştir. Havle binti Salabe nin duruşu, çarpık geleneğe karşı hakkımı söke söke alırım idi. Onun içindir ki Surenin adı Mücadile Suresi olmuştur. Bu sure adeta Allah ın, kadınlara hediye ettiği cesaret numunesidir.
4-YANLIŞ DİN ANLAYIŞI :
Allah Resulü, eşini dizine bastırıp deveye bindirecek kadar nezaket örneği göstermiş olmasına rağmen : “Uğursuzluk üç şeydedir: Kadın, eşek, köpek “ gibi yüzlerce hadis uyduruldu. Din adına dayatıldı.
Batı kadını beden işçiliğine mahkum etti. Doğu ise kadını duygu işçiliğine mahkûm etti : “Anne olmak eş olmak onur” dedi. Oysaki fıtrattan olanın dayatılmasına da gerek yoktu zaten.
Kadın da erkek gibi akıl-beden ve duygudan müteşekkildir.
Batı beden işçisi yaptığı kadının ücretini ödedi. Doğu ise duygu işçisi yaptığı kadının ücretini, “Cennet annelerin ayağı altındadır” hadisine bağlayarak, ücretini Allah’a havale etti.
“Anneliğin ve kadınlığın konusunda çileye talip ol ve ücretini Allah tan al” gibi bir bilinçaltı oluşturuldu. Oysa ki KUR’AN çileyi ve eziyeti kutsamaz.
Kur’an “şefkat” konusunu Hz Yakup un ve Hz Nuh un baba kimliği üzerinden işler. Demek ister ki, erkek sadece gücün değil şefkatin de kendisidir.
Din alanında da erkek özneleştirildi, kadın nesneleştirildi. Yanlış din anlayışından kurtulmadığımız sürece kadına şiddet devam edecek.
SONUÇ : NEZAKET MEDENİYETTİR – ŞİDDET BARBARLIKTIR :
20. yy da modernizm artmış ; medeniyet artmamıştır. Kadına yapılan muamele toplumların öz yapısına ayna tutar. Çünkü bir toplumda kadın-çocuk-yaşlılar engelliler mutlu ise o toplum medenidir. Bir toplumun modern olması ayrı konu ,medeni olması ayrı konudur. Medeniyet kısaca, bir davranışın ve ya toplumun “akli ve ahlaki” olması olarak tanımlanabilir.
21.yy da insanın aklı gelişmiş, ama ahlakı gelişmemiştir. Tüm dünyada psikolojik travmalar çoğalmıştır.
İnsanı mutsuz eden nedir o halde ? : Anlamsızlık ve amaçsızlıktır.
21.yy materyalizmi insana güdülerini amaç gösterdi ve insanı ulvi hedeflerden / anlamdan kopardı. Güdülerini önceleyen insanlığın gelip dayanacağı nokta hayvanileşmektir.Duyguları hayvanileşen insan medeniyetten uzaklaşacak ve barbarlaşacaktır.Kadına şiddet gösteren her zihniyyet barbardır.
Dernek olarak sadece kadının değil insanın ihya ve inşası için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü kadın konusu insanlık konusudur.
Saygılarımızla 26.08.2019
Hayata Anlam Katanlar Derneği Yönetim Kurulu